Firmanı Ekle

Şanlıurfa’da Gezilecek Yerler

  • 12.03.2020
  • 0

Bir şehir düşünün, her bir köşesi tarih kokan mistik bir atmosfere sahip… Bu şehir gerek mimarisi gerek kültürüyle ziyaretçilerini şaşırtsın. Ülkemizin tarihi şehirlerinden Şanlıurfa işte böyle bir yerdir. Tarih, mimari ve doğa ile harmanlanmış bu şehri gezmeye doyamayacaksınız.

Şanlıurfa, inanç turizminde gözde şehirlerden birisidir. Zaten Peygamberler Şehri denmesiyle inanç turizmi yönünden ne kadar önemli bir şehir olduğunu anlayabiliyorsunuz. Hem Türkiye’den hem de dünyanın çeşitli yerlerinden turistlerin akın akın gelmesi, Şanlıurfa’nın önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Özellikle tarihin sıfır noktası olarak bilinen Göbeklitepe‘nin keşfiyle dünyanın tüm ilgisi Şanlıurfa’ya yönelmiştir. UNESCO tarafından da 2019 yılı “Göbeklitepe Yılı” olarak ilan edilmiştir. Göbeklitepe ile tarihin ilk çağları ile ilgili bilinenler yerle bir olmuştur.

Şimdi lafı fazla uzatmadan sizlere Şanlıurfa merkezde gezilecek yerler neresi, anlatmaya çalışalım.

Balıklıgöl (Halilü’r-Rahman Gölü) ve Aynzeliha Gölü

Şanlıurfa’nın simgesi olmuş ve görenleri hayran bırakan Balıklıgöl, Şanlıurfa’ya gelenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer. Balıklıgöl kıyısında bulunan Rızvaniye Camii ve caminin revaklarının kattığı eşsiz görüntünün herkesi bıraktığı Balıklıgöl’ün hikayesi şu şekildedir: İbrahim Peygamber, devrin hükümdarı Nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele ederek, tek ilah inancını savunmaya başlayınca, Nemrut tarafından bugünkü kalenin bulunduğu tepeden ateşe atılır. Bu sırada Allah tarafından ateşe “Ey ateş, İbrahim’e karşı serin ve selamet ol”‘ emri verilir. Bu yazılanlar Kuran-ı Kerim’de geçmektedir. İnanışa göre ateşin suya odunların da balığa dönüşmesi ve Hz. İbrahim’in bir gül bahçesinin içersine düşmesi rivayettir. İbrahim’in düştüğü yer olarak inanılan yer Halilü’r-Rahman Gölü’dür. Rivayete göre Nemrut’un evlatlık kızı Zeliha da Hz.İbrahim’e inandığından kendisini onun peşinden ateşe atar. Zeliha’nın düştüğü yerde de Aynzeliha (Zeliha’nın Gözü) Gölü meydana gelmiştir. Her iki göldeki balıklar halk tarafından kutsal sayıldığından yenilmemekte ve korunmaktadır. Balıklıgöl ve çevresinin atmosferi gündüz ve gecesi ayrı bir güzelliğe sahiptir.

Rızvaniye Cami ve Külliyesi

Balıklıgöl’ün kıyısında bulunan ve tek minareli olan bu camii, 1736 (Hicri 1149) tarihinde dönemin Rakka Valisi Rızvan Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Süsleme sanatı açısından yapının en ilginç bölümü, giriş kapısıdır. Ahşaptan olan bu kapı, çivi kullanılmadan geçme ve kakma tekniği kullanılarak yapılmıştır. Kapı üzerinde bitki motifleri ve geometrik desenler yer almaktadır. Rızvaniye medresesi de cami avlusunun kuzeyindedir. Şanlıurfa fotoğraflarında en çok bu camiye rastlanmaktadır.

Halilü’r-Rahman Camii (Döşeme Camii)

Balıklıgöl’ün yanındaki bir diğer cami olan Halilü’r-Rahman Camii, halk arasında “Döşeme Camii” olarak da bilinmektedir. 504 yılında Rahip Urbisyus tarafından Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem adına kilise olarak inşa ettirilmiştir. Meryem Ana Kilisesi olarak kayıtlara geçen bu yapı, Abbasi Halifesi Me’mun döneminde (813-833), camiye dönüştürülmüştür. Caminin minaresi, Salahaddin Eyyubi’nin yeğeni El Melikü’l-Eşref Muzafferüddin Musa tarafından 1211–1212 yıllarında onarılmıştır. Cami Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) döneminde restore edilmiş, 1810 yılında kapsamlı bir onarım görmüştür. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu cami “İbrahim Halil Tekkesi” olarak bahsedilir.

Hz. İbrahim’in Doğduğu Mağara ve Dergah Cami (Mevlid-i Halil Külliyesi)

Rivayete göre daha Kral Nemrut henüz Hz. İbrahim doğmadan önce bir rüya görmüş ve tabirciler o yıl doğacak bir çocuğun kendisinin saltanatına son vereceğini söylemişlerdir. Bunun üzerine Nemrut askerlerine o yıl doğacak bütün erkek çocukların öldürülmesini emretmiştir. Ancak Hz. İbrahim’in annesi gizlice bir mağarada gizlice Hz. İbrahim’i doğurmuş ve 7 yıl bu mağarada gizlemiştir. Balıklıgöl civarında yer alan bu mağarada çıkan suyun şifalı olduğuna inanılmaktadır.

Şanlıurfa Kalesi

Bu kale, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı tepe olan Dambak Tepesi’nde bulunmaktadır. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen 12 bin yıllık Balıklıgöl adamı Heykeli bu kalenin civarında keşfedilmiştir.

Eyüp Peygamber Makamı ve Camisi

Hz. Eyüp, Allah tarafından imtihana tabi tutularak önce mal varlığını sonrasında da çocuklarını kaybeder. Daha sonra amansız bir hastalığa yakalanır ve eşi ile beraber Şanlıurfa’da bulunan şimdi Eyüp Peygamber Makamı olarak bilinen mağarada yaşayarak, Allah’a tevekkül ederler. Halk arasında “peygamber sabrı” deyiminin temsilcisi olan Hz. Eyüp’ün bu sabrı neticesinde Allah tarafından Hz. Eyüp’ün hastalığına şifa olacak su gönderilir. Bu su ile Hz. Eyüp eski sağlığına kavuşur. Bu mağara günümüzde ziyarete açıktır.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi

Bu müzede uygarlık tarihinin en eski heykeli olan Balıklıgöl Adamı sergilenmektedir. Kireçtaşından yapılmış ve 180 cm boyundaki bu heykel, Şanlıurfa Kalesi yakınlarından çıkarılmıştır. Balıklıgöl Adamı M.Ö. 9800-7000 tarihlerine ait olup yaklaşık 12 bin yaşındadır. Müzede Helenistik Dönem ve Roma Dönemi’nden insan kabartmaları, pişmiş topraktan yapılmış çanak ve çömlekler, Asur, Babil ve Hitit dönemlerine ait eserler de sergilenmektedir. Bununla birlikte Göbeklitepe’nin bir modelini de bu müzede görebilirsiniz. Şanlıurfa’ya geldiğinizde gezi programınıza bu müzeyi eklemeyi sakın unutmayın.

Haleplibahçe Mozaik Müzesi

Haleplibahçe Mozaik Müzesi, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nin hemen yanında yer almaktadır. Bu müzeyi özel kılan Savaşçı Amazon Kraliçelerini tasvir eden mozaiklerdir. Bu mozaikler dünyada sadece Haleplibahçe Mozaik Müzesi’nde sergilenmektedir. Bu mozaiklerin dünyanın hiçbir yerinde örneği olmamakla birlikte dünyanın en değerli mozaikleri arasında gösterilmektedir.

Göbeklitepe

Tarihin sıfır noktası, adeta dünya tarihini baştan yazan Göbeklitepe, tüm dünyanın ilgisini üzerine çekmiş durumdadır. Göbeklitepe’nin keşfine kadar, insanların yerleşik hayata geçtikten sonra inanç sistemlerini geliştirdiği düşünülmekteydi. Ancak Göbeklitepe’deki yaklaşık 12 bin yıllık tapınak, insanların daha avcı-toplayıcı yaşam düzeninde iken inanmaya başladığını bizlere gösterdi. Göbeklitepe’nin keşfine kadar dünyanın en eski tapınağının Malta’da olduğu bilinmekteydi. Göbeklitepe haftanın her günü ziyarete açıktır. Göbeklitepe’nin hemen yakınında kazı çalışmaları devam etmektedir. Ancak nadir de olsa Göbeklitepe ziyarete kapatılabilmektedir. Bu sebeple gitmeden teyit etmeniz sizin yararınıza olacaktır. Şanlıurfa’nın 22 km kuzeydoğusunda yer alan Göbeklitepe’ye her gün belirli saatlerde Havaş’ın olduğu duraktan otobüsler hareket etmektedir. Yaklaşık 25-30 dakikada Göbeklitepe’ye ulaşabiliyorsunuz.

Tarihi Şanlıurfa Çarşıları

Balıklıgöl civarı gezebileceğiniz çok sayıda dükkanın olduğu bir çarşı kompleksi gibidir. Yöresel ürünleri, kıyafetleri, kumaşları, el ürünleri ve hediyelik eşyaları Bedesten (Kazaz Pazarı), Ucuzluk Pazarı, Halıcılar Çarşısı ve Bakırcılar Çarşısı’nda bulabilirsiniz.

Gümrük Hanı

Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılmış tarihi bir han olan Gümrük Hanı, kervansaray olarak inşa edilmiştir. Şanlıurfa’da serinlemek ve kahve içmek için çok güzel bir yer olan bu hanın atmosferini çok seveceksiniz. Şanlıurfa’da Menengiç Kahvesi içmek istiyorsanız kesinlikle Gümrük Hanı’na gelmelisiniz.

Şanlıurfa Sıra Gecesi

Sıra gecesi Şanlıurfa kültüründe herkesin kendi evinde arkadaşları ile toplandığı bir aktivitedir. Eskiden arkadaşlar arasında birinin bir ihtiyacı ya da maddi sıkıntısı olduğunda, hemen sırayla birbirlerinin evinde toplandıkları bir aktiviteydi. Günümüzde turistik amaçlı olarak Şanlıurfa’da çeşitli konuk evlerinin düzenlediği sıra gecelerine belirli bir ücret karşılığında katılmanız mümkün. Fiks menü şeklinde ve oldukça zengin yiyecek ve içecek listesine sahip olan sıra gecelerinde, değişik bir atmosferde, şark minderlerine oturarak türküler eşliğinde akşam yemeğinizi yemek sizlere farklı bir deneyim yaşatacaktır. Sıra gecesine çiğköfte ve Urfa’nın meşhur tatlısı olan Şıllık tatlısını mutlaka denemenizi öneririz.